Temel kavramların olur olmaz ve bilinçsiz kullanımı genellikle anlam kaybına ve hatta anlamsızlaşmasına neden oluyor. Yapısal reform konusu da son zamanlarda içi boşaltılan kavramlardan. Bu nedenle zaman zaman bir takım idari tedbirlerin yapısal düzenleme gibi anlatıldığına tanık oluyoruz.
Çok genel anlamda ifade etmek gerekirse, yapısal düzenlemeleri diğer idari düzenlemelerden ve politikalardan ayıran en önemli özellik yapısal tedbirlerin orta ve uzun vade geleceğe yönelik olması ve kalıcı olmasıdır. Yapısal reformlar gelecekle ilgili tasarımlarımızdır ve doğal olarak gelecekle ilgili vizyon ve beklentilerimizi yansıtırlar. Yapısal düzenlemeler dönüşüme öncülük eder. Bu nedenle de sonuçları genellikle kalıcı olur.
Yapısal düzenlemelerin bir başka özelliği de yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yönelik olmasıdır.
Yapısal düzenlemelerin merkez üssünde insan vardır. İnsanın gelişimi, sağlığı, özgürlüğü, güvenliği ve geleceği ile ilgili her şey yapısal reformların konusudur. İnsanın kendini ve çevresini anlayabilmesi, yaratıcı gücünü ortaya çıkarabilmesi için olmazsa olmaz koşul çağın gereklerine uygun eğitime sahip olmasıdır.
Öyleyse, yapısal reform gündeminin ilk başlığı eğitim ile ilgili olmalıdır. Bu alanda yapılacak düzenlemeler süre ve içerik olarak dünya ortalamasının üzerinde donanıma sahip insan yetiştirmeyi hedef almalıdır. Yapısal düzenlemeler içinde en zahmetli en çok zamana ihtiyaç duyulanları bu başlık altında yer alır. Çünkü sadece öğrencilerin eğitimi değil eğiticilerin eğitimini de planlamak gerekecektir. Bu konuda en güncel örnek İrlanda'dır ve eğitim reformlarının sonuçlarını 12 yıl sonra almaya başlamışlardır.
Reformların merkezinde insan olduğuna göre, ikinci reform başlığımız insanın özgür ve güvenli bir ortamda yaşamasını sağlayacak önlemler olmalıdır. İnsanların çalışmalarının karşılığını almaktan korkmadıkları, haksız rekabete uğrama endişesi taşımadıkları, temel hak ve hürriyetlerinin güvence altında olduğu, özgürce düşünebildiği ve konuşabildiği bir ortam, yaratıcı ve üretken insan için olmazsa olmaz koşullardandır. Bu şartları teminat altına alan düzenlemelere yasal düzenlemeler ya da hukuk düzeni diyoruz. Öyleyse çağdaş hukuk sistemi bu başlıktaki reformların ana bileşenlerinden biri olmalıdır.
Yapısal reform gündemimizin son durağı çevre ve insan sağlığı ile ilgili olan düzenlemeler olmalıdır. Atamız ne güzel söylemiş; sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. İnsan doğanın bir parçasıdır, doğa ile uyum içinde yaşamalıdır. Çevreye zarar veren her şey insana da zarar verir. Güçlü nesiller, aydın insanlar yetiştirmek için temel sağlık hizmetlerini teminat altına alan, çevreye zarar verilmesini önleyen düzenlemeler yapısal düzenlemelerin ayrılmaz parçasıdır.
Peki, yukarıda sıralanan üç ana başlık altına girecek sayısız idari ve politika önlemini, yapısal düzenlemelerden nasıl ayırt edeceğiz? Bu gün alınıp yarın değiştirilebilen kararlar işin doğası gereği yapısal olamaz. Yapısal önlemin etkileri de yapısal olmalı yani kalıcı olmalıdır. Daha net ifade etmek gerekirse, yaşam kalitesini ve refah düzeyini kalıcı olarak iyileştiren her düzenleme yapısal düzenlemedir.
Yapısal düzenleme ile ilgili bir başka yanılgı da düzenlemelerin bir defalık olduğudur. Eğer öyle olsaydı yüz yıl önce yapısal reformlarını tamamlayan ülkelerin bugün gündemlerinde hala yapısal reformlar olmazdı. Sanayi ve teknolojinin gelişmesi insan kaynağı ile doğrudan ilgili olduğuna göre, dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakalamak ve hatta öne geçmek için yapısal reformların ikinci, üçüncü, dördüncü kuşakları olduğunu da unutmamak gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder