Hemen her türlü bilginin kayıt altına alındığı bir dünyada, bir bilgiye anında ulaşabilmek, gerektiğinde gruplandırıp raporlayabilmek için bir veri tabanının kullanılması gerektiğini bilmeyenimiz yoktur sanırım. Veri tabanları, kaydedilen verilerin yapısı ve çeşidine göre en basitinden en karmaşığına çok çeşitli yapıya sahip olabilirler. Veri çeşitliliği ve miktarı artıkça, verileri depolamak ya da sorgulamak için özel yazılımlar ve işlemci gücü yüksek sunuculara ihtiyaç duyarız. Bu da yetmez hızlı ve kolay erişim için veri tabanının kurgusu (mimarisi) de iyi olmalıdır.
Verileri bir yere
depolayınca, bu verileri ele geçirmeye çalışan meraklıların olması da
kaçınılmazdır. O nedenledir ki, veri merkezlerinin fiziki ve elektronik
korunması üzerinde en çok çalışılan, en fazla kaynak ve zaman ayrılan bir
konudur. Bunca çabaya rağmen, kişisel verilerimizin sık sık ele geçirilmesine
şahit oluyoruz. Depolanan verilere
izinsiz erişmeye çalışanlarla, bu verileri korumaya çalışanlar arasındaki
amansız mücadele, birçok yeni teknolojinin yaratılmasına da ön ayak olmaktadır.
Yaklaşık 10 yıl kadar
önce, kişisel verilerin güvenliğinin, bireysel özgürlüklerin korunması için
olmazsa olmaz olduğunu düşünen ve mevcut merkezi düzene biraz da kızgın
olduğunu tahmin ettiğimiz kişi ya da kişiler, merkezi veri depolama yöntemi
yerine dağıtık veri depolanmasına imkân veren bir teknoloji yarattılar.
Geleneksel
yöntemde veriler bir merkezde hatta bir sunucuda depolanırken, blokzincir adı
verilen saklama yönteminde veriler çok sayıda bilgisayarda tutulmakladır. Ancak
bu sistemi mükemmel yapan şey, verilerin çok sayıda bilgisayarda tutulması
değil tabi. Geleneksel veri depolama mimarisinde, kullanıcı tipine göre
belirlenmiş erişim yetkisi ve şifresi ile veriye erişim ve hatta değişiklik
yapma hakkı tanınır. Veri tabanı yönetici iseniz, hem erişim hem de değişiklik
yapma yetkiniz çok daha kapsamlıdır. Bu şifrelerden herhangi birini kıran
meraklı gözler, veri deposunun bir kısmı ya da tamamına erişim sağlayabilirler.
Blokzincir
sisteminde verinin tamamına ulaşmak mümkün olmadığı gibi, bir blokta kayıtlı
veriye ulaşsanız bile bunu asla değiştirmeniz mümkün değildir. Çünkü bir
değişikliğin geçerli olabilmesi için, sisteme dahil olan ve madenci adı verilen
diğer bilgisayarların en az yarısından bir fazlası tarafından onaylanması
gerekir. Ancak blok içinde kayıtlı bir veri değiştirildiği anda o bloğun
anahtar kodu değişeceğinden, sistemdeki diğer madenci bilgisayarlar anında bu
değişikliği geçersiz sayacak ve işlem iptal edilecektir.
Blokzincir
teknolojisini anlatabilmek için veri tabanı örneğinden yola çıktık. Ancak ileriki
yazılarımızda göreceğimiz gibi zinciri oluşturan kayıt bloklarının içine ne
koyarsanız o amaca yönelik olarak kullanabilirsiniz. Örneğin blokzincir tabanlı
bir işletim sistemi yapabileceğiniz gibi, e posta uygulaması, internet
tarayıcısı ya da e ticaret portalı hazırlayabilirsiniz. Hatta bugünlerde çok
konuşulan Facebook, blokzincir mimarisi kullanılarak yazılmış olsaydı, kişisel
bilgilerinizin üçüncü kişilerce alınıp satılması mümkün olamazdı.
Bir sonraki
yazımızda, blokzinciri kırılmaz yapan tasarıma biraz daha yakından bakacağız.